20 Şubat 2016 Cumartesi

SELAM AYDINLIKÇILARA


SELAM AYDINLIKÇILARA
GÜNÜMÜZÜN KOBALARINA

Devrimciler için, toplumun-insanın her derdini kendine dert edinen, güzel ve anlamlı sözlerle kitleleri harekete geçiren, nazik ve sevecen-romantik, ütopyası olan insanlardır denir.
Evet tam da böyledir böyleyiz. 
Yanında yöresinde mutsuz insan varken gülemeyen, aç varken yemeyenleriz.
Karıncayı incitemeyiz.
Kelebeğin kanadına su damlası düşse o bizim tenimize asit olur yanarız.
Munzur'a tükürse beri, "Pertek'linin hakkı var" diye isyan eder haykırırız.
Her türlü eşitsizlik, sömürü ve zulüm bizedir.
Bizi acıtır.
İsyan ederiz bunu yaparsam başıma ne gelecek kaygısı gütmeden.
Zulme İSYAN HAKTIR.
Zalime boyun eğen NAMERTİR.
Budur yolumuz.
Ama ne yazık ki " şarkı söyler gibi yapılamıyor" devrim.
Zoru dayatıyor hakim sınıflar.
Güzellemelere romantizme evet de, hayatın acı gerçeği ile iç içe bir ölüm dirim kavgasında DEVRİMCİ.
YOL AYRIMINDA
Ya şairin dediği üzre,
"Ya dışındadır çemberin
Ya da içinde yer alacak.
İçinde yer almazsa Çemberin,
Meyhane masalarında kahrolacak
Şiirlerle, şarkılarla kendini avutacak.
Ya da, köksüz,
küçük burjuva devrimciliği,
anarşizm ve ütopik sosyalizmden kendini ayırıp
BİLİMSEL SOSYALİZMİ benimseyen devrimci çıkış yolunu bulmuş ve de kendi ütopyası için örgütüyle, örgütlü mücadeleyle birleştirmiş, PARTİLİ olacaktır.
Eğer PARTİLİ ve Örgütlü ise,
Artık o özgür.
Atık o kendi geleceğine, kurduğu gelecek tasarıma Ütopyasına , PARTİSİ önderliğinde YOLDAŞLARI ile yürüyecek .
Artık o Umutlu ve Mutlu.
Ama bu yol eza cefa, kir pas ve de yokluk yoksunlukla dolu.
Ana, analarımız biliyor, içten içe analık duygusunun da katkısıyla sarıp sarmalıyor devrimciyi.
Evet biz de yaşadık ben de yaşadım bunu,
önce kahredip küfredip kovup,
ne için niye yaptığımı anlamasa bile öpülesi elleriyle, sımsıcak duygularıyla sarıp sarmaladı, esirgeyip bağışladı beni ebeveynim, annem babam
Yaşadık bunları.
Bazıları öne çıkarılır,parlatılır düzen içi ise hakim sınıflar örgütlerinde medyasında.
Sisteme tehdit değilse alalanır, kutsanır kimileri.
Bazıları ise lânetlenir devrimcilerin.
İşte Batıniler Hasan Sabbah, Şeyh Bedrettin, Pir Sultan Abdal, Robespierre,
Marx, Engels, Lenin, Stalin,
Talat Paşa,
Mustafa Kemal ATATÜRK,
Mao Zedung,
Şefik Hüsnü, Reşat Fuat v.b. devrimciler lânetlenliyor emperyalist-kapitalist sistem medyasında, entelijansiyasında.
Günümüzde ise başta ve de özellikle yedi kez ateş çemberlerinden geçen başta Doğu PERİNÇEK olmak üzere Aydınlıkçılar sistemin lanetlileridir.
Demek ki doğru yoldayız.
Öğretiyor düşman bir kez daha.
Ne mutlu bize Aydınlıkçılara.
Günümüzün Kobalarına selam olsun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder